Van Müzesi

Dünya üzerinde yaşanan en eski kentlerden birisi olan Van şehri ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Van Gölü havzasında yer almaktadır. Tarihi, Paleolitik döneme dayanan Van şehri, İpekyolu üzerinde bulunması sebebiyle tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Urartu Uygarlığına başkentlik yapmış, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde de önemini korumaya devam etmiştir. Bu nedenle, çeşitli yollarla yoğun bir şekilde tespit edilerek ortaya çıkarılan taşınır kültür varlıklarının belli bir merkezde toplanması gerektiği düşüncesi ile hareket eden zamanın Milli Eğitim Müdürü, Van İl Merkezi ve çevresinde bulunan koç, koyun şeklindeki Akkoyunlu ve Karakoyunlulara ait mezar taşları ile Urartulara ait kralların icraatlarını anlatan çivi yazılı kitabeleri toplayarak ileride kurulabilecek bir Müzede istifade edilebilmesi amacıyla bir depo muhafaza edilmiştir. 1932 yılında bu depoda koruma altına alınan eserlerin sayısı her geçen yıl çoğalmış ve bu sebeple deponun 1945 yılında Müze memurluğu haline gelmesi sağlanmıştır. Küçük çaplı ancak anlamlı bu çalışmalar ilimizde görev yapan yetkili memurlar ile konuya hassasiyetle yaklaşan vatandaşların gayretleri sonucu mevcut eserlerin sayısı daha da çoğalmış ve bunun sonucu olarak memurluk 1972 yılında Müze Müdürlüğüne dönüşmüştür.

Van ilinde 2011 yılında meydana gelen depremlerde hasar gören müze binası yerine şu anda üzerinde bulunduğumuz 50.764 m² lik taşınmaz içerisinde 10.000 m² lik kapalı alanı olan yeni müze hizmet binasının temelleri 12.09.2012 tarihinde atılmış ve 2019 yılında teşhir tanzim çalışmaları tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Yeni müze insanların aileleriyle birlikte zaman geçirebilecekleri çocuklara yönelik eğitici atölyeler, kafeterya, konferans salonu, derslikler,  ihtisas kütüphanesi, çocuk oyun alanları, hediyelik eşya standı ve geçici sergi salonları bulunmaktadır.

 

 

 

 

KONAKLAMA ve SEYAHAT

      Urartu Krallığı, MÖ. 9. – 7. yüzyıllar arasında batıda Fırat Irmağı kavsi, kuzeyde Sevan Gölü, Güneyde Zağros Dağları ve doğuda Urmiye Havzası’na kadar geniş bir alanda hüküm sürmüştür. Böylesine güçlü ve önemli bir krallığın mimarisi, sanatı, dili, kültürel ve coğrafi etkileşimleri üzerinde yapılan çalışmalar her geçen gün artmakla birlikte, konu ile ilgili uzun süredir yeni bir bilimsel toplantı düzenlenmemiştir. Bununla birlikte gerek ülkemiz sınırları içerisinde gerekse sınırlarımız dışında son yıllarda yürütülen kazı çalışmaları, yüzey araştırmaları ve disiplinler arası çalışmalar, bilimsel bir toplantının organize edilmesi gerektiğine işaret etmiş ve bizleri bu organizasyonu üstlenmeye götürmüştür. Yapılan bu çalışmalarda elde edilen bilgilerin arkeoloji camiası ile paylaşılması ve tartışmaya açılması için yeni bir uluslararası sempozyumun yapılmasının önem arz ettiğini düşünmekteyiz. Gerçekleştireceğimiz uluslararası sempozyumun 2019 yılında açılmış olan ve Dünya’da en çok Urartu eserini barındıran Van Müzesi’nde yapılması planlanmıştır.
      “URARTU VE ÖTESİ: Demir Çağı Yaylalarında Gelişim ve Etkileşim/URARTU AND BEYOND: Improvement and Interaction in the Iron Age Highlands” adlı bu sempozyum bölgede uzun yıllardır öncü çalışmalar gerçekleştiren Atatürk Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden akademisyenler ile Van Müzesi’nin önderliğinde ve ev sahipliğinde, 07-09 Eylül 2022 tarihleri arasında düzenlenecektir. Adından da anlaşılacağı üzere sempozyum kapsamında yalnızca Urartu Krallığı çerçevesinde kalmayıp, Urartu’nun ötesine ulaşmayı ve etkileşim içerisinde olabileceği, komşusu olan veya olmayan her türlü topluluğa dair verilerin ve görüşlerin bir araya getirilerek yeni bakış açıları kazandırmasını amaçlamaktayız. Bu bağlamda, yurt içi ve yurt dışından Urartu ve ilişkili coğrafyaların arkeolojisi ile ilgilenen ve bu alanda çeşitli çalışmaları olan araştırmacıları bir araya getirerek çalışmalarını sunma ve bilgi alışverişinde bulunma fırsatı vermek öncelikli hedeflerimizden olmuştur. Bunun yanı sıra, uzun zamandır devam eden veya yeni başlayan yüzey araştırmaları ve disiplinler arası çalışmalar ışığında Urartu Krallığı ve çağdaşlarının dahil olduğu Demir Çağı’nın yeniden yorumlanması da hedeflenmektedir. Sempozyumda sunulan bildiriler, hakem değerlendirmeleri sonucunda uluslararası bir yayınevi tarafından kitap olarak bilim dünyasına sunulacak, böylelikle son dönem çalışmalarını ve yorumlamalarını içeren kapsamlı bir referans kitap elde edilecektir.